NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عُثْمَانُ
وَأَبُو
بَكْرٍ ابْنَا
أَبِي
شَيْبَةَ
الْمَعْنَى
قَالَا حَدَّثَنَا
أَبُو
مُعَاوِيَةَ
عَنْ أَبِي
مَالِكٍ
الْأَشْجَعِيِّ
عَنْ ابْنِ
حُدَيْرٍ عَنْ
ابْنِ
عَبَّاسٍ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ مَنْ
كَانَتْ لَهُ
أُنْثَى
فَلَمْ
يَئِدْهَا
وَلَمْ
يُهِنْهَا
وَلَمْ
يُؤْثِرْ
وَلَدَهُ
عَلَيْهَا قَالَ
يَعْنِي
الذُّكُورَ
أَدْخَلَهُ
اللَّهُ
الْجَنَّةَ
وَلَمْ
يَذْكُرْ
عُثْمَانُ
يَعْنِي
الذُّكُورَ
Hz. İbn Abbas'dan
(rivayet edildiğine göre) Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Her kim'in bir
kızı olur da onu diri diri toprağa gömmez, hor görmez, çocuğunu, -yani erkek
çocuğunu- ona tercih etmezse, Allah onu
cennet'e sokar."
(Bu hadisi rivayet eden
iki raviden biri olan Osman:) "Yani erkek çocuğunu" kelimesini
rivayet etmedi.
İzah:
Metinde geçen "Onu
diri diri toprağa gömmez, hor görmez ve erkek çocuğunu ona tercih etmezse"
cümleleriyle câhiliyye döneminde araplann kız çocuklarına reva gördükleri
yürekleri parçalayıcı ve yüz kızartıcı insanlık dışı vahşi uygulamaya işaret
edilmektedir.
Bilindiği gibi
câhiliyye dönemi arapları harbte ve soygunculukta işe yaramadıkları
düşüncesiyle onları hor gördükleri için küçükken diri diri toprağa gömerlerdi.
Nitekim: "Ve
sorulduğu zaman o diri diri toprağa gömülen kıza: Hangi günâh(ı) yüzünden
öldürüldü? diye"[Tekvir 8-9] âyet-i kerimesi de bu gerçeği ifâde
etmektedir.
İslâmiyet araplann bu
katı kalplerini rahmet ve şefkatle doldurdu. Bütün bu vahşi ve acımasız
uygulamalar yerlerini sevgi ve adalete terk etti.
Darimî, Müsned'inin baş
tarafında der ki: Adamın birisi Hz. Peygambere geldi ve:
Ey Allah'ın Rasulü, biz
cahiliyyet ehli puta tapan kişilerdik. Çocuklarımızı öldürürdük. Benim bir
kızım olmuştu. Konuşacak yaşa gelmişti. Kendisini çağırdığımda, sesini duyunca
sevinçle dolardım. Bir gün onu çağırdım ve peşime taktım, birlikte yürüdük.
Sonunda çok uzak olmayan bir akrabamın kuyusunun başına geldik. Elimle tutup
onu kuyuya attım. Ondan hatırladığım son söz "-Babacığım, babacığım!...
çığlığıydı" dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) ağladı...
Mevzumuzu teşkil eden
bu hadis-i şerifte bir kız çocuğunu aynen erkek çocuğu gibi besleyip büyüten
bir kimsenin cennetlik olduğu ifade edilmektedir.
Kendi çocuklarını bu
şekilde hor görmeden terbiye edip yetiştirmenin sevabı cennet olduğuna göre,
başkasına ait bir çocuğu besleyip büyütmek daha zor olduğundan elbette onun
sevabının daha da çok ve büyük olması gerekir. İşte mevzumuzu teşkil eden
hadisin "yetimlerin geçimini üzerine alan kimsenin fazileti" isimli
bab başlığımızla ilgili tarafı da burasıdır. Bu ilgiden dolayı musannif bu
hadisi bu başlığın altına yerleştirmiştir.